Dünyanın En İyi Diyeti!
Yaşamınıza adapte edebileceğiniz, sürdürülebilir ve sağlığınıza olumlu anlamda katkı sağlayacak olan diyettir. Zaten Diyet kelime köken itibari ile Yunancada; belli tarzda beslenme ve yaşam şekli gütmek anlamına gelir. Yani hayatın her alanında sizle var olabilecek ve sağlığınızı koruyacak olan diyet en iyi diyettir.
İnsan fıtratında olan acelecilikten kaynaklı sanki kilo alması çok kısa sürede olmuş gibi kilolarından bir an önce kurtulmak istiyor ve bu amaçla çok sayıda şok (oldukça düşük kalorili) diyetler, tek tip, tek öğün diyetleri ve bazı besinlerin karışımlarından elde edilen mucize* detox, shake içecekleri deniyorlar. Ancak hızlı kilo vermek için yapılan bu girişimler hem sağlığınız açısından hem de kontrol mekanizmanızın gelişmesi ve diyetin bir yaşam tarzına dönüşmesi açısından olumsuz etkileri doğuruyor, sürdürülebilir olmuyor ve yaşam boyu alışkanlıklarınız haline gelmiyor çünkü ne beslenme kültüründe ne de damak zevkinde bir yer kaplıyorlar. Oysa beslenme bizim yaşamımızın ilk anında başlayan bir ömür boyu süren ve ondan mutluluk elde ettiğimiz, haz aldığımız bir davranış biçimidir. Bunun göz ardı edilmesi bireylerin sağlığıyla beraber psikolojilerini de kötü etkilediği kilo vermek isteyen herkes tarafından tecrübe edilmiş bir gerçektir. Bundan dolayıdır ki biz diyetisyenler olarak beslenme örüntüsünde bulunan yiyecekleri nasıl ve ne kadar tüketmeniz gerektiği hakkında bilgilendirme yapıp vücudunuzu tanımanızı ve besinlere karşı olumlu davranışlar geliştirmenizi istiyoruz, elbette zayıflamak kişinin özgüveni açısından toplumsal güzellik algısından kaynaklı olumlu katkıda bulunuyor olsa da benim dikkat çekmek istediğim ve öncelikli olması gereken sağlığınızdır.
Peki kısıtlayıcı diyetler yapmayalım demek her şeyi tüketmemiz gerektiği anlamına mı geliyor, tabii ki hayır. Gıda endüstrisi ne yazık ki insanların tat zaafından yararlanarak hedonizm temelli kampanyalar gerçekleştirerek oldukça sağlıksız gıdaları pazarlıyor. Bunun önüne geçilmesi gerek çünkü çağımızda beslenmeden kaynaklı hastalıklar (özellikle kronik hastalıklar) ve bu hastalıkların neden olduğu ölümler her gelen yıl zirvesini yaşıyor, ölüm dışında insanın yaşam kalitesini, zihnini kullanabilme gücünü oldukça düşürmesi de cabası. Fakat yine de yasaklayıcı bir diyet yapmaktan imtina ediyoruz çünkü herkesin de kabul edeceği gibi men edilen şeye meyledilir. Yasakladığınız şeye karşı bir süre sonra özlem gelişir ve eskisinden daha çok yemeye başlarsınız. Bunu aşabilmek için bir mental perhiz olan şu cümleler aynı zamanda hayatın her alanında tecrübe ettiğimiz bir kaidedir; bir şeyi ne kadar iyi tanırsak ona olan sevgimiz o denli artar veya azalır. Yani sağlıksız olan besini bilmenizle beraber onun neden sağlıksız olduğu ile ilgili bilgi toplar, öğrenmeye istekli olursak ve besini daha iyi tanırsak ondan uzaklaşmamız veya hayatımıza almamız o kadar kolay olacaktır. Öyleyse yapmamız gereken; hayatımızda olan şeylere gösterdiğimiz refleksi besinlere de göstermek – daha fazla tanıma isteği…
Konuyu uzatmadan Dünyanın en iyi diyetlerine gelirsek US NEWS& WORLD REPORT tarafından şu üç diyet sırasıyla Dünyanın en iyi üç diyeti olarak 2021’de seçilmiştir.
- AKDENİZ DİYETİ
- Tam tahıllar, kurubaklagiller, sebze-meyveler, kuruyemişler, baharatlar ve deniz ürünlerinden zengin.
- Özellikle bu diyet sızma zeytinyağını akla getirir. Her gün tüketmeniz istenilir.
- Hayvansal kaynaklı besinler daha az ölçekte tüketilir. Örneğin yumurta, peynir, yoğurt ve tavuk eti az miktarlarda kırmızı et ise nadiren tüketilir.
- DASH DİYETİ
- Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından da desteklenen ve yüksek tansiyon ve diyabetle mücadelede önemli rol oynayan bir diyettir.
- Dash diyetinde özellikle kırmızı et, şeker, şeker eklenmiş besinler, şekerli içeceklerin tüketimi kısıtlıdır.
- Diyet potasyum, magnezyum, kalsiyum, protein ve liften zengindir.
- Diyetteki bir diğer amaç ise sodyum alımını kısıtlamaktır. Bu yüzden tansiyon ve kalp hastalıkları üzerinde oldukça olumlu etkileri vardır.
- FLEKSİTARYEN DİYETİ
- Vegan veya vejeteryan öncesi diyet diyebileceğimiz bitki bazlı bir diyettir ancak vejetaryenlikten daha esnektir.
- Kırmızı et az tüketilir veya hiç tüketilmezken balık, süt, yoğurt, peynir ve yumurta, hayvansal protein olarak beslenme planında yer alıyor.
- Sebze, kurubaklagil, yağlı tohum, meyve, tahıl, zeytinyağı ve balık açısından zengindir.
- Özetle lif ve sağlıklı yağları yüksek oranda, doymuş yağ ve eti az oranda, süt ürünleri ve alkolü ise ılımlı şekilde içerir.
Kısaca diyetler hakkında genel bilgileri verdikten sonra bu üç diyetin birbirine benzer yanlarını tekrar edelim kırmızı eti minimize etmeleri daha çok balık, tavuk eti bulundurması, doymuş yağlardan ve tuzlu besinlerden fakir olması. Lif içeriği yüksek sebzeler ve kurubaklagiller zengin olması diye sıralayabiliriz. Beslenme her şeydir ve her anınıza etki eden bir davranıştır bu yüzden lütfen magazinsel akımlara kapılmaktan ziyade işin uzmanından kendinize özgü bir beslenme eğitimi ve diyeti alın ve hayatınızda uygulayın.
Sağlıklı Beslen & Zinde Yaşa